Yolsuzluktan tutuklanan Seyfi Beyaz etkin pişmanlıktan yararlandı

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik yürütülen yolsuzluk soruşturmasında yeni gelişme….
Soruşturma kapsamında tutuklanan Ekrem İmamoğlu’nun para kasası olarak bilinen ve birçok projede ortağı olan Beyaz İnşaat’ın sahibi Seyfi Beyaz, 11 Nisan’da tutuklandı.
Yaklaşık 20 gün süren tutukluğu sonrası Beyaz, dikkat çeken bir karar aldı.
ETKİN PİŞMANLIKTAN YARARLANDI
Seyfi Beyaz, yolsuzluk soruşturması kapsamında etkin pişmanlıktan yararlandı.
Beyaz’ın da soruşturma kapsamında ifade vermesinin ardından ev hapsi şartıyla tahliye edildiği öğrenildi.
“5 MİLYON DOLAR RÜŞVET İSTENDİ”
Beyaz, itirafçı olarak verdiği ifadesinde, Bakırköy’de bulunan bir alışveriş merkezi projesi için kendisinden 5 milyon dolar rüşvet istendiğini öne sürdü.
Bu talebin, Bakırköy Belediyesi İmar’dan Sorumlu Başkan Yardımcısı Ali Rıza Akyüz ve Süleyman Atik tarafından iletildiğini belirtti.
Beyaz, bu durumu CİMER’e bildirdiğini ifade etti.
SOYTEKİN’E İŞARET ETTİ
Ayrıca, İmamoğlu’nun kasası olduğu iddia edilen Adem Soytekin hakkında da önemli açıklamalarda bulundu.
Beyaz, Soytekin ile resmi bir ortaklıkları olmadığını ancak şirketine ait üç projenin kaba inşaatlarının Soytekin tarafından yapıldığını belirtti. Beylikdüzü’ndeki Teras Park AVM projesinin de kaba inşaatının Soytekin tarafından gerçekleştirildiğini söyledi.
BİR İTİRAFÇI DAHA: ŞEYHMUS SARIBOĞA
Yolsuzluk kapsamında tutuklana ve ardından serbest bırakılan bir diğer isim olan Şeyhmus Sarıboğa da, önceki ifadesinde değişiklik yaparak etkin pişmanlıktan yararlandı.
Soruşturma kapsamında gözaltına alınan ve sulh ceza hakimliğince serbest bırakılan şüpheli Şeyhmus Sarıboğa savcılıktaki ifadesinde, emniyette verdiği ifadesine ilişkin bazı konuları düzeltmek istediğini belirterek, “Neva Reklamcılık şirketinin sahibi şüpheli Ahmet Çiçek’in ifadesinde geçen Şeyhmus’un ben olmadığımı söylemiş olsam da ilk defa ifade verdiğimden dolayı heyecandan böyle bir ifade vermiş olabilirim. Ahmet Çiçek’in ifadesinde bahsetmiş olduğu Şeyhmus benim.” dedi.
“BANKADAN ÇEKİLEN PARALARI BEN TESLİM ETTİM”
Yaklaşık 13 yıldır Murat Kapki’nin sahibi olduğu BVA isimli şirkette çalıştığını, resmiyette eşinin burada çalışıyor göründüğünü, kendisinin icra borçları nedeniyle gayriresmi olarak çalışmaya devam ettiğini söyleyen Sarıboğa, şunları anlattı:
“Murat Kapki 2024 yılında beni aslında kendisinin yetkilisi olduğu M. isimli şirkete ortak yaptı. Aynı zamanda R. isimli şirkete de yönetim kurulu üyesi olarak atadı. B. isimli firmada ben reklam, baskı ve montaj işlerini yapmaktayım. Bu şirketi Murat Kapki’den devraldığım için kazandığım paranın bir kısmını kendisine vererek devir parası olan borcumu ödüyorum. Ahmet Çiçek isimli şahsın ifadesinde de bahsettiği üzere, Murat Kapki’nin talimatıyla bankalara gidip tahsil edilen paraları nakit olarak elden teslim alıp Kapki’ye verdiğim hususu doğrudur. Zaten BVA isimli şirketin çalışanı olduğumdan ve şirketteki görevim ‘ofisboy’ olduğundan dolayı işim getir götür işleri yapmaktır. Dolayısıyla ifadelerde bahsedildiği gibi Kapki’nin talimatları doğrultusunda bankaya gidip çekilen paraları kendisine teslim ettiğim doğrudur.”
“NAYLON FATURALA NAKDE ÇEVRİLEN PARA OLDUĞUNU BİLMİYORDUM”
Kendisine bankalarda teslim edilen paraların naylon faturayla nakde çevrilen paralar olup olmadığını bilmediğini savunan Sarıboğa, “Sadece bana verilen talimatları yerine getiriyorum. İlkokul mezunuyum, ortağı olduğum M. şirketinin ihalelere yan teklif verildiği dönemde ortağı değildim. Ortağı olduğum dönemde de şirket pasif durumdaydı. Özetlemek gerekirse ben Murat Kapki’nin BVA isimli şirketinde normal çalışanım. Bu suretle atılı suçlamaların hiçbir yerinde rol almadım.” şeklinde ifade verdi.
Şüpheli Şeyhmus Sarıboğa, ifadesinin devamında şunları söyledi:
“Bana sormuş olduğunuz şahıslardan emniyette tespit edemediğim Ahmet Köksal, Hüseyin Köksal, Ahmet Çiçek, Sinan Sepetci, Güngör Gürman isimli şahısları çalışmış olduğum BVA şirketine gelip gittiklerinden dolayı bilirim. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Zaten bildiklerimi açık bir şekilde beyan ettim. Her ne kadar üzerime atılı suçlamaları kabul etmesem de ileride üzerime bir suç atfedilme ihtimaline binaen zaten para çekip verdiğimi söyledim. Bu suretle etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istiyorum.”
İTİRAFÇI SAYISI 6’YA YÜKSELDİ
Beyaz’ın ve Sarıboğa’nın da ifade vermesinin ardından itirafçı sayısı 6’ya yükseldi.
Daha önce de yolsuzluk soruşturmasının 3. dalga operasyonunda gözaltına alınan Murat Abbas, Ertan Yıldız, Ahmet Çiçek ve Noyan Kırmızıgül, hakimlik ifadelerinden kısa süre önce etkin pişmanlıktan yararlanarak itirafçı oldu.

SORUŞTURMANIN DETAYLARI
Yürütülen soruşturma kapsamında, Ekrem İmamoğlu ile Beylikdüzü Belediye Başkanlığından itibaren irtibatlı olan Taner Çetin’in, MEDYA AŞ Yönetim Kurulu Başkanı tutuklu şüpheli Murat Ongun’a bağlı olarak Medya AŞ ve Kültür AŞ’de karıştığı eylemlere ilişkin inceleme yapılmıştı.
Çetin’in kendisine yakın şirketler üzerine ihaleler organize ettiği, ihaleleri alan şirketlerden “rüşvet” alarak maddi menfaat sağladığı ve bu menfaatlerle mal varlıkları edindiği belirlenmişti.
Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) tarafından soruşturma dosyasına sunulan bilgilere göre, Çetin’in, söz konusu satın almalarında ödemeleri doğrudan Medya AŞ ve Kültür AŞ’den iş alan firmalara yaptırdığı, yine bu şirketlerin diğer personeline de para transferi yapıldığı anlaşılmıştı.
Soruşturmada şüpheli Taner Çetin’in karıştığı adrese teslim ihale ve bu ihalelerden rüşvet alınması süreçlerinde yer aldığı tespit edilen, suç tarihinde İBB personeli, şirket temsilcisi ve şirket çalışanı olan 22 şüpheli hakkında gözaltı kararı verilmişti.
Bu kapsamda, İBB Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanı Taner Çetin, Çetin’in asistanı Arzu Can, İBB Halkla İlişkiler Müdürü Serap Karay, İBB Halkla İlişkiler Müdür Yardımcısı Mustafa Karaoğlu, Çeşme Belediye Başkan Yardımcısı Onur Gülin ve ayniyatçı Musa Özışık’ın da aralarında bulunduğu 20 şüpheli yakalanmıştı.
Gözaltında bulunan 20 şüpheli adliyeye sevk edilmişti.