Rize, mersin balığı ve havyar üretiminde küresel oyuncu olma yolunda

Rize, gastronomi alanında yalnızca yerel lezzetleriyle değil, deniz ürünleri ve tarımsal üretim yatırımlarıyla da dünya pazarında iddialı hale geliyor. Bu yıl 5’incisi düzenlenen Rize Gastronomi Etkinliği, kentin su ürünleri üretiminde ve tarımsal kalkınmada geldiği noktayı gözler önüne serdi. Yeni liman projesi, Mersin balığı ve havyar üretimi, aromatik yeşil mutfak konseptiyle öne çıkan etkinlikte Rize’nin hedefinin, Karadeniz’den dünyaya sağlık ve lezzet ihraç eden bir merkez haline gelmek olduğu vurgulandı. Kentte son yıllarda hız kazanan yatırımlar, hem kırsal kalkınmayı destekliyor hem de Rize gastronomisini uluslararası alanda daha görünür kılıyor.
Rize Belediye Başkanı Rahmi Metin, Rize gastronomisi yıllarca yalnızca karalahana ve hamsiden ibaret sanıldığını söyleyerek, “Oysa Rize mutfağının temelinde topraktan ve sudan gelen çok güçlü aromalar, sağlıklı gıdalar var. Bugün mutfağımız, dünyanın saygın bilim insanları tarafından öneriliyor. Gastronomi etkinliğinde bu yıl ‘Aromatik Yeşil Mutfak’ mottosuyla dağlardan denizlere uzanan benzersiz tatlarımızı katılımcılarla ve tüm Türkiye ile paylaşacağız” ifadelerini kullandı.
HEDEF HAVYAR PAZARINDA ÖNCÜ OLMAK
Rize’nin son yıllarda yeni yatırım hamleleriyle mutfağının hammaddelerini üreterek hem kırsal kalkınma sağladığını hem de gastronomi şehirleri arasında fark yarattığını belirten Metin, gastronomi için gerekli tarım ürünleri yatırımlarına dikkat çekti. Metin, “Rize’de üretilen Mersin balığı havyarı 1950’lerde tüm dünyaya ihraç ediliyordu. Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi ile birlikte yürüttüğümüz projelerle son yıllarda Mersin balığı yetiştiriciliğinde önemli adımlar attık” dedi.
“Hedefimiz, 2034 yılında 963,71 milyon dolar olması öngörülen dünya havyar pazarında önemli bir oyuncu olmak. Rize, yeni yatırım ve programlarla emin adımlarla ilerliyor. Sanayicilerimiz hem limanı hem de bölgemizin mutfak kültürüne ait tarımsal hammaddeleri —karalahana, hamsi, mısır, pazı, likapa gibi— sahiplendiler. Rize artık Türkiye’nin yenilikçi tarım yatırımlarına ev sahipliği yapmaya başlıyor.” ifadelerini kullanan Metin, Rize gastronomisinin gelecekte daha da değerleneceğini vurguladı.
Metin, limanın açılmasıyla Rize’den tüm dünyaya hızlı şekilde havyar, Mersin balığı ve Türk somonu ihracatı yapmak istediklerini belirterek, “Mersin havyarı dünyanın en pahalı yiyeceği; kilosu 10 bin dolardan satılıyor. Havyar pazarının yüzde 62’si Asya-Pasifik’tedir. Zengezur Koridoru, Ovit Tüneli ve liman yatırımıyla Türkiye, modern İpek Yolu üzerinde doğudan batıya, batıdan doğuya deniz mahsulleri ihracatında önemli bir stok ve aktarma merkezi olabilir. Rize’nin hedefi, bu konuda güvenilir bir üs ve tedarikçi olmaktır” dedi.
TARIMSAL ÜRÜNLERE TALEP ARTIYOR
Metin mesajında, “Sadece deniz mahsulleri değil, karalahana, pazı, likapa, karayemiş gibi bölgeye özgü tarımsal ürünler de dünya mutfaklarında sağlıklı beslenmenin yükselen değerleri arasında yer alıyor. Besleyici gıdalara olan talebin artması; A vitamini, omega-3 yağ asitleri, E ve B12 vitaminleri ile demir ve selenyum gibi minerallerin başlıca kaynağı olan havyara olan ilgiyi artırıyor ve bu da havyar pazarının büyümesini sağlıyor” ifadelerine yer verdi.
MERSİN BALIĞI HER SEKTÖRDE VAR
Metin, “Beluga olarak da bilinen ve 7,5 metreye kadar uzayabilen Mersin balığı, dünyada nesli tükenme tehlikesi altında olan bir tür. Yaklaşık 100 yıl yaşayabilen, yüksek kolajen içeren bu balıktan medikal ürünler de üretiliyor. Mersin balığı, deri sektörünün de aranan hammaddelerinden biri” dedi.
KARDENİZ’DEN DÜNYAYA SAĞLIK İHRACATI
Gramı 1 dolardan ihraç edilen havyar için iş insanlarına da çağrıda bulunan Başkan Metin, “Rize gastronomisi, kırsal turizmi ve doğal güzelliklerinin yanı sıra tarımsal üretimiyle de parlayan bir yıldız olacak. Karadeniz’den dünyaya sağlık ihraç edeceğiz” ifadelerini kullandı.
ANÇÜEZE BÜYÜK TALEP
Metin, “Sadece deniz mahsullerinde değil, bölge insanının kültüründe yer alan tuzlanmış hamsi —yani ançüez— dünyada çok daha yüksek fiyatlarla alıcı buluyor. Hedefimiz, modern ançüez üretim tesisleri kurmak” dedi.
MERSİN BALIĞI ÇALIŞMALARI DEVAM EDİYOR
Yapılan yazılı açıklamada Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İlker Zeki Kurtoğlu ise şu konuların altını çizdi; “Uzun yıllardır Mersin balığı üzerine çalışıyoruz. Almanya’dan getirttiğimiz döllenmiş yumurtalarla üretimine başladığımız balıklarımız artık 14 yaşında. Sibirya ve Karaca Mersin balığı olmak üzere iki farklı tür yetiştiriyoruz, yavrular ürettik. Amacımız, bölgemize ekonomik getirisi yüksek bir tür kazandırmak.”
Kurtoğlu ayrıca, “Mersin balığı 250 milyon yıldır dünyamızda değişmeden varlığını sürdüren türlerden biri. Karadeniz’de doğal olarak 6 türü bulunuyordu; ancak insan etkileri ve çevresel değişimler nedeniyle 3 tür tamamen yok oldu” dedi.
Yoğun ilginin olduğu 5. Rize Gastronomi Etkinliği, yarışmalar, sanatsal etkinlikler, atölyeler ve ünlü şeflerin söyleşileriyle 12 Ekim’e kadar devam edecek.