Yüksek Gusto, Derin Lezzet: İstanbul’un En Çarpıcı Tadım Önerileri

Şehrin temposu hafta sonları yavaşlarken, İstanbul’un en seçkin restoranları sofralarda hız kesmeden şov yapmaya devam ediyor. Kimi Boğaz’a karşı bir tabakta estetik arayanlara, kimi şehrin kalbinde sıradışı bir lezzet yolculuğu isteyenlere hitap ediyor. Bu hafta sonu nereye gideceğinizi, hangi lezzeti deneyeceğinizi düşünüyorsanız, her biri özgün mutfağıyla öne çıkan bu yedi mekandan birini seçin ve tek bir tabakta İstanbul’un ruhunu tadın.
29 – Izgara Deniz Levreği
Ulus’un simge mekanlarından 29, hem şehrin hem mutfağın tüm ihtişamını tek bir noktada topluyor. İstanbul Boğazı’na karşı ferah bir sofrada oturmakla kalmıyor; açık mutfağın canlılığını da deneyimliyorsunuz. Menüdeki Izgara Deniz Levreği, isli rezene kreması ve limonlu salsa ile servis ediliyor. Bu özel dokunuşlar, levreğe zarif ama belirgin bir karakter kazandırıyor. Dışı hafif çıtır, içi yumuşacık balık; yanında narenciye notalarıyla taze bir final… Deniz ürünü severler için klasik ama sürprizlerle dolu bir tabak. Lezzet, manzara ve ritmin buluştuğu bir akşam yemeği arayanlar için 29 her zaman güçlü bir öneri.
Biz İstanbul – Kemikte Pirzola Kokoreç
Galataport’un en özgün mutfak duraklarından BİZ İstanbul, Anadolu’nun geleneksel tatlarını çağdaş sunumlarla yeniden yorumluyor. Bunlardan en dikkat çekeniyse: Kemikte Pirzola Kokoreç. Sakatatın klasik haliyle yetinmeyen şefler, bu defa onu kemikli bir pirzola formunda sunarak sokak lezzetlerini sofistike bir tabakta yeniden doğuruyor. Baharat dengesi, etin yumuşaklığı ve kokorecin yoğun aroması; hepsi ustalıkla bir araya geliyor. Alışılmışın dışında ama nostaljik bir İstanbul tadı arıyorsanız, bu tabak tam sizlik.
The Galliard Brasserie – Fried Circassian Chicken Balls
The Galliard Brasserie, klasik tatlara modern bir zarafet katıyor. Menüde öne çıkan Fried Circassian Chicken Balls, alışık olduğumuz çerkez tavuğu tarifini cesurca dönüştürüyor. Dışı altın renginde kızartılmış, içi hafif ve yumuşacık bu toplar, bir kadeh beyaz şarap eşliğinde sunuluyor. Sıcak ve serin notaların dans ettiği bu tabak, hem tanıdık hem beklenmedik bir lezzet sunuyor. Gündüz brunch’ı ya da erken akşam yemeği için hafif ama çarpıcı bir seçenek arıyorsanız, burada aradığınızı bulacaksınız.
Izaka Terrace – Kuzu Loin & Kaburga
Şehrin panoramik teraslarından biri olan Izaka, görsel ve damak zevkine hitap eden menüsüyle fark yaratıyor. Hafta sonuna güçlü bir giriş yapmak isteyenler için önerimiz: Kuzu Loin & Kaburga. Uzun saatler boyunca marine edilip yavaş pişirilen et, hem aromatik hem de dokusal olarak kusursuz bir denge sunuyor. Tabağın her detayında, şefin et konusundaki ustalığını görmek mümkün. Yan garnitürler ve soslarla zenginleşen sunum, ağır ama rafine bir yemek deneyimi arayanların favorisi olmaya aday.
Parlé – Somon Gravlax
İstanbul’dan sonra bu sezon Bodrum’a da adım atan Parlé, sağlıklı ve sofistike tabaklarıyla kısa sürede gastronomi meraklılarının radarına girdi. Özellikle hafta sonu öğle saatlerinde tercih edilebilecek Somon Gravlax, Akdeniz mutfağının sade ama etkileyici tarzını taşıyor. İnce dilimlenmiş somon, dengeli baharatlarla marine edilip ferahlatıcı bir tabak olarak servis ediliyor. Yanındaki küçük dokunuşlar, her lokmada farklı bir derinlik yaratıyor. Hafif ama unutulmaz bir deneyim arayanlara birebir.
Frankie İstanbul – Cuttlefish Ink Risotto
Şehrin sofistike gecce hayatı dendiğinde akla gelen ilk adreslerden biri Frankie. Menüdeki en etkileyici tabaklardan biri ise siyah renkli ve gizemli duruşuyla Cuttlefish Ink Risotto. Mürekkep balığının zengin aroması, kremamsı risotto ile kusursuz bir uyum yakalıyor. İçindeki deniz tarağı dokunuşları, yemeğe hafif bir deniz esintisi katıyor. Sunumuyla etkileyici, tadıyla kalıcı bir iz bırakan bu risotto, hafta sonu akşamını şık bir şekilde taçlandırmak isteyenlere.
Sunset Grill & Bar – Gillardeau İstiridye No:2
İstanbul’un en ikonik teraslarından biri olan Sunset, menüsündeki rafine deniz ürünleriyle adından sıkça söz ettiriyor. Öne çıkan önerimiz: Gillardeau İstiridye No:2. Mignonette sos (üzüm sirkesi, karabiber ve kekik) ile sunulan bu Fransız istiridyesi, doğal tuzluluğu ve ferah asiditesiyle mükemmel bir denge kuruyor. Aperatif olarak tercih edilebilecek bu tabak, deniz ürünleri tutkunları için sofistike bir başlangıç. Manzarayla birleştiğinde ise adeta bir sanat eserine dönüşüyor.